Kayıtlar

Mart, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Film İncelemesi: Teenage Mutant Ninja Turtles(2014)

Resim
Konusu:  Uğursuz Shredder, New York polisinin ve politikacılarının kontrolünü ele geçirir ve aynı zamanda acımasız Foot Clan'ı sokaklarda kaos yaymaya görevlendirir. New York polisi için ve New York halkı için kurtuluş şansı pek yok gibi dursada,  mutant suç savaşçıları Raphael, Leonardo, Donatello ve Michaelangelo harekete geçer. Shredder'ı yenmek için, mutant kahramanlarımız, cesur muhabir April O'Neil ve  kameramanı Vern Fenwick'i de yanlarına alarak Shredder'ın planı çözmeye çalışırlar ve bir zamanlar muhteşem olan New York'u yeniden yükseltmeye büyük bir çaba sarfederler.  Düşüncelerim Konumuz aşşağı yukarı bu şekildedir. Filmin konusuna baktığımızda, bir kısmın çok absürt durduğunu hızlıca farkedebiliriz. Eğitimli mutant savaşçılarımız ninja kaplumbağaların neden bir muhabire ve kameramana ihtiyaç duyduğunu pek çözemeyiz. İşte film burdan itibaren o kadar kötüleşiyor ki, neredeyse filmi izlenmez kılıyor. Hele kaldı ki, April O'neil karakterini canlandı...

İstenmeyen: Peşime Düşen -Bölüm II-

 Titreyen dudaklarla konuşmak için çabalayarak kemik kurumuş ağzımı açtım. “… İyi akşamlar… Yardımcı olabilir miyim memur bey? Ehliyetimi görmeniz gerekiyor mu? "   Sözlerimin kulağa ne kadar saçma geldiğini, onları söyler söylemez anladım, ama eylemlerim bir yanıt uyandırdı. Omurgamı ürperten derin bir vızıltı sesi duydum. Daha iyi yargılamama karşın, bakışlarım onun cansız yüzüne ve o yırtıcı gözlere çevrildi. Ağzı ardına kadar açıktı ve geceden daha karanlık, derin mi derin boşluk ortaya çıkardı.  Konuştuğunda, hiç duymadığım insan sesine benzemiyordu. Çığlık atan sözler o kadar gürültülüydü ki neredeyse kulak zarlarımı patlattı… Ne dediğini anlamamıştım, latinceye benzetmiştim bir anda… Makineli tüfeğini kaldırdı. Eşzamanlı olarak, iki yoldaşı tüfeklerini doğrudan bana doğrultarak, parmaklarını tetiklerin üzerine koydu ve ateş etmeye hazırlandı. Çaresizce kaçmaya çalışırken çığlık attım, eğildim ve yolcu tarafındaki kapıyı açtım. Yardım çağırmak için çok geç o...

Kendini Kurnaz Sanan Tilki / Düşler Parkına Yolculuk -FABL-

Rahat bahçe(Serim):   Hayvanat bahçesi de bu duyguların ilk olarak başladığı, naif olarak görünen yer. Bizim de ideallerimiz ve zayıflıklarımız var. Şık binalarda oturmak için çalışıyoruz. Halbuki hayvanat bahçeleri onların isteği haricinde insanların merakı için kurulmuş, özünde de diğeri üzerine sağlanmış iktidar mekanları. Bu hayvanat bahçeleri de kendileriyle yarış halinde, bizde şu hayvan var, şu kadar büyüklüğümüz diye yarış var.  Fakat Rahat bahçe böyle değil, tamamen hayvanların konforu için kurulmuş bir mekan. Her türden bir hayvan vardır ve bu hayvanlar yoğun ilgiyle bakılmaktadır.  Rahat Bahçesi'nde ziyaretçiler bir taraftan mutlu hayvanları kendi doğal ortamlarına yakın barınaklarda izlerken diğer taraftan da şehrin kalabalık ve gürültüsünden de uzaklaşma fırsatı bulmaktadırlar. Çocuklar doğadan tamamen uzak, hayvanlarla hiç temas etmeden, şehir hayatı içinde betondan oluşan ortamlarda büyümektedirler. Çocukların Rahat Hayvanat Bahçesi'ni ziyaret ...

Köylü Kurt / Düşler Parkına Yolculuk -FABL-

 Yazar notu: Toplum ve doğa arasında şimdiye kadar süregelen ilişkiye aykırı olarak, son zamanlarda doğa, 'gelişmiş bir yaşam' kavramına eşdeğer görülerek kültüre bağımlı hale gelmiştir. Fakat kültür, evrimi korumak için yeterince gelişmiş değil. Hayvanat bahçeleri, gezegendeki hayata son verilmesinin, hayvan türlerinin yok edilmesinin ve insanın iktidar patolojisinin kontrolden çıktığının bir göstergesidir. İnsanın, doğal hayat üzerinde hakimiyet kurma arzusunun bir sonucu olarak oluşturulan hayvanat bahçeleri, en başta gelen güç ilişkisi belirtisidir. Kısacası: Yemyeşil yeşilliklerin içinde ürkütücü dev kafeslere kapatılmış gözleri dolu dolu bakan masum hayvanların yeri --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- ''Kurt kardeş seni buraya nasıl getirdiler, nasıl düştün bu günah kuyusuna?''  ''Hiç sormayın a dostlar, bir de bana ulu derler, bir de bana ...

İstenmeyen: Peşime Düşen - Bölüm I -

Benim adım Lobelia. Aslında bu benim gerçek adım değil, ama kendimden bu şekil bahsetmem gerekecek. Küçük, sıkı sıkıya bağlı bir toplulukta yaşıyorum - herkesin herkesi tanıdığı türden- Bu yüzden hikayemi gerçek kimliğimle yayınlarsam, yerel bir alay konusu olurum. İskoçya’da, insanların masal köy dedikleri, kırsal Edinburgh, Dean isimli  bir köyde doğdum ve büyüdüm. Şimdi geriye dönüp baktığımda burası büyümek için oldukça iyi bir yerdi - pastoral kırsal alanlar, yeşil alanlar ve çimenliğin bol olduğu, neredeyse Shire köyüne benzeyen ve insanların komşularına göz kulak olduğu dost canlısı bir topluluk.  Ancak gençken böyle hissetmemiştim. Gençlik yıllarımda sıkıcı ve sıradan kırsal yaşam tarzından bir kaçış özlemi duyuyordum. Babam küçük bir çiftlik işletiyordu ve annem ve amcam en yakın köyde bir bar işletiyordu. Hayatlarından memnundular ama ben hep daha fazlasını isteyerek büyüdüm. 18 yaşıma bastığımda, Queen's Üniversitesi'nde okumak için Belfast'a taşındım. Bu beni...

BEN VE BENİM GİBİ OLANLARA, 07.11.2016

Her yıl sıcak ağustos ayında, ailemle beraber büyükannemi ziyaret etmek için Londra, Leeds’e yıllık gezimizi yapardık. Bu bizim için bi rutin haline gelmişti. Kendisi tek başına hiçliğin ortasında küçük mü küçük bir evde yaşardı. Ev, ben yaşlandıkça küçülen bir evdi. Komşusu olmayan evin tek manzarası, artık hizmette olmayan çökmüş bir su değirmeniydi. Fakat büyükannem, her sabah su değirmenini geçerek küçük bir dereye gider ve tatlı su alırdı. Annem kendisi için bir su filtreleme sistemi satın almasını önermişti, ancak bunu istemedi. Çünkü onun tek arkadaşı o su değirmeniydi. Büyükbabam öldüğünden beri bizimle yaşamasını istedim. Kendini yalnız hissetmesini istemedim. Ona her yıl gelmesi için yalvarıyordum. Ama her zaman beni reddetti. Hep derdi, "Utku, bu benim hayatım, ait olduğum yer burası." Nedenini hiç anlayamıyordum. Bir insanın ait olduğu yer hiçliğin ortası olmamalıydı… Büyükannemin, küçük sarı evine giden evine giden uzun, dar toprak yoldan çıktığımız her anda ...