Dabbe: Cin Çarpaması (2013) ''İKİ GÜNDÜR HUZURLU UYKU UYUYAMIYORUM''

 



Konusu: 

Psikiyatrist Ebru Karaduman ve Cinci Faruk Akat olarak bilinen Cin Çıkarma uzmanının aynı anda ilgilendikleri cin çarpılma vakasının ana kahramanı Kübra Duran isimli genç bir kızdır. Bir define bulma olayıyla ilgili korkunç ve lanetli bir geçmişe sahip olan Kıbledere köylüsü Kübra, aynı zamanda Ebru’nun çocukluk arkadaşıdır. Kübra, kına gecesinde aniden cinlerin saldırısına uğramış ve içinde büyüyen çok güçlü ve tehlikeli bir varlığın tehdidi altına girmiştir. Psikiyatrist Ebru, görüntülü olgu sunumu için Kübra'yı incelemeye alıp, Cinci Hoca dedikleri kişilerin hastalara yaptıklarını ve sonuçlarını kamera ile kayıt altına almak istemektedir. Psikiyatr ve Hoca birlikte Kübra'nın ailesiyle yaşadığı köy evine varırlar. Din ve bilim arasındaki bu çekişme gerçekler ortaya çıktıkça dehşete dönüşmeye başlar. İlk başlarda olaylar çözüme doğru giderken, Kıbledere’nin geçmişinde saklı olan ürpertici olaylar ve tuhaf bir şifre ortaya çıkınca, herkes için cehennem saatleri başlar.

Düşüncelerim:

Korku sineması,  Hereditary, The Conjuring ve Paranormal Activity gibi filmlerle ağzına kadar dolup taşmış. Bir de The Exorcist filmini de unutmamak gerek tabi... Bu filmler, korku söz konusu olduğunda pastanın kaliteli kremasını temsil ediyor,  sadece ekrana bir şey fırlaması korkusuyla değil, aynı zamanda kaliteli karakterler yaratıp, onlara hikaye ekliyorlar.

Ama bunlar batı dışına hitap edebiliyor mu?

Yukarıda bahsedilen, eleştirmenlerce beğenilen korku filmlerinin çoğunun esas olarak ABD ve İngiltere'den geldiği gibi bir durum söz konusudur. Anlattıkları hikayeler çoğunlukla batılıların genellikle alıştıkları kültürel deneyimlerle ilgilidir. Bu filmlerde yer alan hayaletler ve şeytan çıkarma olayları, cehennem kadar korkutucu olsa da, Orta doğu ve arap yaşam tarzına kıyasla gerçekten iyi tercüme edilmiyor. Onlara bu korku sığ geliyor.

O zaman müslümanları gerektiği gibi korkutmaya nasıl devam edersiniz? Onları nasıl inançlarıyla korkutabilirsiniz?

Onlara Dabbe: Cin Çarpması izlemelerini söyleyin!!

Batı izleyicisinin keşfedemediği bir mücevher yatıyor burada. Büyük bir mücehver. 

Dabbe serisini oldum olası hep korkutucu bulmuşumdur. Toplumu kendi inancıyla vurmak(korkutmak) harika bir fikir! Netflix'te izlemek için tek bir ilginç korku filmi için durmaksızın uğraştıktan sonra arkadaşlarımla haftalık bir film gecesinde bu filme rastladım. Serinin ilk 3 filmini izlemiştim, fakat 4.ncüsünü hayır izlememiştim. Eleştirilerine bakıp, ha kötü galiba, en iyisi başka Türk korkularına bakayım demiştim, upss, yanılmışım... Netflix'ten açıp izlediğim Dabbe serisinin 4.ncü filmi beni sarstı, uykularımı böldü. Hasan Karacadağ henüz Türkiye dışında tanınmayan bir isim olmasa da, bir gün korku meraklıları eserlerini keşfetmeye başlayacağına eminim.  

 


Dabbe filminin en büyük korkutma şekli, sizi çevresiyle, hikayesiyle ve hikaye anlatma tarzıyla korkutuyor. Ayrıca, film kasıtlı olarak bir belgesel gibi çekildiği için, izleyenleri dünyanın dehşetlerine hızlıca çekiyor ve siz bu filmi izlerken kesinlikle kendinizi orada hissediyorsunuz.

Dabbe, tüyler ürpertici bir şekilde unutulmaz giriş sahnesinden,  acayip korkutucu sona kadar, düşündüğüm kadar tökezlemeden bitiş çizgisine kadar ulaşmayı başarıyor. Film, konu ilerlemesi bakımından çok iyi iş başarıyor ve bu sürekliliği pürüzsüz tutmak için ise harika olay örgüsü yaratıyor. Hal böyle oluncada izleyenler filmin 2 saat bile olduğunu farkedemezler.

 


Demek istiyorum ki, ben öyle sıradan bir korku izleyicisi değilim, bu işlerle sıkı fıkı biriyim, fakat filmin giriş kısmı bile beni çok gerdi. Film ilerlemeye devam ettikçe koltuğumun içinde sıkışıp kalmışım gibi hissettim. Loş ışıklı oda tamamen karardı ve beni Faruk gibi tamamen çaresiz bıraktı.

İnançsızlık duyguları filmin içine yediriliyor ve sonrasında gelişen olaylar izleyiciyi sonuna kadar sorgulatmayı başarıyor. Film bittiğinde derin bir oh çekeceğinize eminim. Filmi bitirin ve bu filmi sağ salim bitirebildiğnizi için kendinizi ödüllendirin.

Filmin en çok sevdiğim yanı, korkutmayı amaçlamaması, bunun yerine filmin başladığı andan itibaren izleyicilere sürekli olarak musallat olmaya kararlı olması. Biraz yüksek ses, birazcık koltuğun içine gömüldüğünüz, fazlaca kendinizi filmdeki oyuncuların yerine koyduğunuz, Dabbe'nin 4.ncü filmi yani, Dabbe: Cin Çarpması, başarılı bir filmdir. Şimdiden iyi seyirler.


Film Puanlama Sistemim 

Zümrüt  Klaket ( Kusursuz filmler için)

Altın  Klaket (Kusursuza yakın)

Gümüş  Klaket (Ortaya iyi bir film çıkmış fakat eksiklikleri de mevcut)

Tahta  Klaket (Kötü bir film)

Kırık Klaket (Kötü değil, çok kötü bir film. Uyarı: İzlemeyin!)

 

Cin Çarpması Filmine Puanım:

Gümüş Klaket


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Insidious (I) (Ruhlar Bölgesi) (2010) Film İncelemesi - ''Neden bu kadar kötü''

AKILLI BIDIK

Türk Korku Sinema Serisi - Film İncelemeleri: Sir-Ayet(2019)